“Öz”ün sağlam mı, “Mayan” tutmuş mu?

İnsan kendi hayallerinden özür diler mi?

Onları paramparça ettiği için. Keza kendi hayallerine karşı sorumludur insan…Parçalayıp, kırıp döktüğü hayalleri için kendine hesap verir sessizce. An gelir hissettiklerinden bile özür diler insan. Hissetmek istediği için hissetmiş olduklarından, onlara yüklediği anlamlardan özür diler insan. 

Duygularından korkar mı insan, kısık sesle söyleyeceklerini neden bağırır ki insan?

Cevabı şudur : Sizi öfkelendiren veya çok kızdıran her ne ise, sizi aynı zamanda etkilemiş ve duygulandırmıştır da ondan! 

Öfkelendirdiklerimi aynı zamanda duygulandırdığımı biliyorum. Bunun bir zararı yok. Endişeye de gerek yok. Birşeyler öğrendiniz elbet (-dolayısıyla benden de-) karşınıza çıkan her insandan. Eğer öğrenmediyseniz diyecek birşey yok. Ben yaşadım, duygulandım, yanıldım, yeri geldi hayallerimi parçaladım, onlardan özür diledim, öğrendim ve devam ettim. 

IMG_0046

Eski Cami – Edirne 

Efenim gönüller rahat olsun. Rumi der ki;

“Her söze verilecek bir cevabım var elbet. Lakin bir soruya bakarım soru mu diye, bir de sorana bakarım adam mı diye…”

Beğenen de olur, beğenmeyen de. Anlayan da olur, anlamayan da. 

Her soruya/yoruma cevap vermem. Bunda da gizlenmem. Lakin kıymetim çok değerlidir. Bol keseden harcamam.

Aynı zamanda zeka her zaman yürekli bir ruhta olacak diye bişey yok. Analitik zekanız ile (IQ) maneviyatı anlayamaz ve gerçek bir bilge olamazsınız. Bunu bilecek kadar yaşadık velhasıl Dünya’da. Nice kadim ve değerli kul’lar bize bunu gösterdi.

Hey gidi Allah’ın mükemmel bir sistemle yarattığı insan, ey sadece Allah’a “KUL” olan insan, ey kim olduğunu unutmamış olan insan, ey kendini bilen ve kibirlenmeyen olan insan;

Zekalı, yürekli ve ruhlu musun sen ondan haber ver, sonra okumaya devam et. Sonra da okuduklarını anlamaya çalış bakalım neler yazılmışta sen neler okumuşsun. Sadece kitaplar okuma, sadece diploma asma duvara, bak gönülleri de okumaya çalış, gerektiğinde “Nerede yalnış yaptım?” diye düşün kendini duvara koy, bak. İlk evvela gözünü kendine çevir. 

Senin evren, aşk-meşk dediklerin hayatın ta kendisi. Ha insan’ı anlamaksa derdin farklılıkları değerlendirmek için kalp gözü gerekir hangi üniversiteden mezun olduğun değil…

Herşey kitaplardaki gibi değil, herşeyi de formüllerle, deneylerle, hesaplarla, yüzdeliklerle açıklayamazsınız. Herşey okunduğu gibi de değil, herşey okullardaki gibi de değil. 

Yaşarken nasıl yaşanıyor ona bakmak lazım.

Okursun öğrenirsin de, öğrendiğinin ne kadarını yaşar, bildiğinin ne kadarını uygularsın? 

Konuşur anlatırsın da, sen neyi nasıl yaşarsın?

“Öz”ün sağlam mı, “Mayan” tutmuş mu?

 

Yorum Yapılmamış

Yorum Yaz