Dua Kapıları

Nisan ayında beni benimle karşılaştıran bir yolculuğa çıkmak nasip oldu değerli okuyucularım.

Davet edildim, icabet ettim. Tekrarının nasip olmasını dilerim.

Ve bir kez daha inandım ki;

YER GÖK DUADIR.

Şu kainatta hayat gösteren her varlık farklı bir şekilde ibadet etmekte.

Her canlı, kendi çeperince dua etmekte. Tespih etmekte. Ama etmekte.

Bazılarını göremiyoruz belki. Ama biliyoruz.

Şu kainat ve nizam ayakta duruyorsa, sadece dua ile duruyor. Çünkü varlığımız omurgası DUA.

Cemalnur Sargut’un son kitaplarından, İbadet ve Dua’yı okuyorum bu günlerde. Orada şöyle yazıyor :

“Eğer bir insana dua kapıları açılmışsa, rahmet kapıları da açılmış demektir.”

Çünkü dua etmekte, bir izne ve nasibe tabi.

Aşağıda okuyacağınız alıntıyı, değerli bir arkadaşım paylaştı benimle.

Okuduğumda gözlerimin yaşarmasına engel olamadım. Olmakta istemedim açıkçası.

Bu nedenle burada sizlerle de paylaşmak istiyorum :

************

Bu gece ve her gece…
O’ndan neyi, nasıl isteyeceğini iste önce…
Sana istemeyi öğretmesini söyle.
Dua ilmini versin sana.
Sağlık için,
Huzur için,
Mutluluk için
dua edilmez!
Mutsuz olmayı kimse ister mi?
Ya da hasta olmayı?
Bunları olmayı kimse istemezse,
sen de olmamayı isteme.
Genel-geçer şeylerden,
yuvarlak-köşesiz isteklerden
uzak dur dua ederken.
Kesin ve net şeyler iste.
Sana özel şeyler iste.
Sağlık isteme.
Sağlıklıysan onu zaten vermiştir.
Hastaysan da senin iyiliğin için almıştır onu senden.
Nedenini öğrenmek için dua et ona.
O da söylesin sana.

Para mı istiyorsun?
İste…
Ama piyango bileti alır gibi değil…
Hele bir çıksın da düşünürüz…
Öyle değil…
Piyangocudan bilet çeker gibi talep etmeyeceksin parayı.

Edeceksen;
Bankadan kredi çeker gibi isteyeceksin parayı.
Buyrun hoşgeldiniz,
”ne için lazımdı size para”
diye soruyorlar değil mi bankada?
Hayırdır ev mi alıyorsun, otomobil mi?
Yoksa ihtiyaç mı?
Bir destur ver önce,
Ne için lazımdı bu para?
Neden para istediğini anlat ona.
Kredi ister gibi.
İkna et Kainat Bankasını…
Projene sponsor olsun…

Konuş bu gece…
Onu ikna etmek,
kendini ikna etmekten zor değil inan…
Kendin kendine inanıyorsan,
bil ki yaradan da sana inanıyor…
Oradan anla.

Çok mu zayıf gerekçelerin?
Vur patlasın çal oynasın mı?
Bunun için mi lazım para sana?
Düşün ve söyle bana,
Öyle bir hayatı finanse etmekten imtina etmesi,
seni sevdiğini mi gösterir yoksa sevmediğini mi?

Yıllardır istiyorsun bir şeyi…
Gece-gündüz dua ediyorsun.
Vermiyor mu bir türlü?
E bırak artık belli ki vermeyecek.
40 bin kere söylenir mi bir şey?

O dua ettiğin şeyi sen iyiliğine zannediyorsun,
Halbuki o senin için hiç de iyi olmayacak…
Onu anlatmaya çalışıyor sana.
Yoksa neden vermesin?

Çok istediğin halde vermiyorsa bir şeyi sana,
Sen sen ol ısrar etme. Aranız bozulur.
Ben istiyorum o vermiyor dersin farketmeden.
Onun seni sevmediği hissine bile kapılabilirsin.
Yoksa neden vermesin?
İsteklerine karşılık vermeyecek olsaydı, istekleri bitmek bilmez biri olarak yaratmazdı seni.

Banu Çakar
banu@banucakar.com
Yorum Yapılmamış

Yorum Yaz